Geleneksel Türk gölge oyununun ustalarından hayali Suat Veral, 16 yaşında başladığı meslek yaşamında 33 yılı geride bıraktı – Oluşturduğu 1 metrelik tasvirlerle Karagöz ve Hacivat’ı daha geniş kitlelerle buluşturmayı hedefleyen Veral’ın 20 bini aşkın oyun tasviri bulunuyor – Veral: “Genç ve çocukların sıkıntılarından biri, televizyon ve internet internet bağımlısı olmaları. Bunun bir nedeni de böyle güzel sanatları görmemiş olmaları”
Geleneksel Türk gölge oyununun ustalarından hayali Suat Veral, 16 yaşında başladığı meslek yaşamında tasarladığı 20 bini aşkın oyun tasviriyle 33 yılı geride bıraktı.
İstanbul ‘da 1966 yılında dünyaya gelen Veral, ağabeyi Tevfik’in el vermesiyle geleneksel Türk gölge oyunu Karagöz’e tasvir yapımıyla başladı.
Zaman içinde kendini geliştirip, oyun yazan ve oynatan Veral, geride kalan 33 yılda, Karagöz’ün bilinirliğini artırmak ve geliştirmek için çalıştı.
Türkiye ‘nin yanı sıra yurtdışında da çok sayıda temsile çıkan Veral, ayrıca tasarladığı 20 bini aşkın oyun tasvirinden seçmelerin yer aldığı birçok sergi açtı.
Veral, son olarak, Karagöz ve Hacivat’ı daha geniş kitlelerle buluşturma amacıyla 3 metrelik perdede, yanında yetiştirdiği yeğeni Merve İlken ile sahnelediği 1 metrelik tasvirleri oluşturdu.
Suat Veral, geleneksel gölge oyununun ahilik geleneğini barındırdığını belirterek, “Ağabeyim, benim ilk ustam. Bana, ‘kopya çekmeyeceksin’ dedi. Çizmeye başladım, 33 yılın içerisinde o kültürün ne kadar değerli olduğunu anlamaya başladım. Bu emekler hiç boş değilmiş” diye konuştu.
İşini, topluma hizmet olarak değerlendirdiğini dile getiren Veral, Karagöz’ün “yok olmaya yüz tutmuş sanat” olarak adlandırılmasına şu sözlerle karşı çıktı:
“Çok çeşitli sanatlarımız var. Bazılarına böyle denebilir ama Karagöz, bence böyle olmamalı. Dünyada gölge oyunu, ivme ve çıtasını modernize edilmiş şekilde yükseltmiş. Geçmişte Osmanlı dili kullanılmış olabilir ama yeni neslin anlayabileceği dili kullandığınızda çok ilgi alıyor. Karagöz’ü, ağdalı dilden uzak tutuyorum. Karagöz, her yaşa hitap ediyor, ona göre senaryo yazıyorum.”
Veral, Karagöz’ün yaygın şekilde gelecek nesillere ulaşması için her büyükşehir belediyesi bünyesinde eğitim de verilen “Karagöz Müzesi” kurulması gerektiğini ifade etti.
– “Teknoloji, bir yere kadar”
Suat Veral, tasvirlerinin geçmiştekilere farkının hep gülümsemeleri olduğuna değinerek, şunları söyledi:
“Genç ve çocukların sıkıntılarından biri, televizyon ve internet internet bağımlısı olmaları. Bunun bir nedeni de böyle güzel sanatları görmemiş olmaları. Teknoloji de bir yere kadar. Artık toplum, bundan da sıkılmaya başladı. Aileler olumsuz şeyleri almasından da rahatsız oldu. Bu noktada Karagöz, önemsenmeli. Eğitici ve öğretici kısmına, sahip çıkmalıyız. Akademisyenlerimizin, topluma faydası olabilecek yönüyle kucaklaştırma adına Karagöz’ü yeniden ele alması lazım.”
– Guinness hedefi
Veral, Karagöz ve Hacivat’ın dünya genelinde bilinirliğini artırmak amacıyla 2 metrelik tasvirlerle Guinness Rekorlar Kitabı’na başvurduğunu dile getirerek, “Guinness, ilklerin kitabı. Karagöz’ün çıtası yüksek olmalı. Bir metrelik tasvirlerle deriye yapılması zaten zor denilen aşamaları aştıysak, düşüncem 2 metre olsun, ilk olsun, Guinness onaylasın, biz de bunun keyfini sürelim. Bu salonlara bir metrelikler yetmeyecek, iki metrelikler hazır olsun” diye konuştu.
-Tasvirlerin yapımı
Suat Veral, Karagöz tasvirlerinin yapımını ise şöyle anlattı:
“Tasvirler, geçmişte deve derisi üzerine çalışılmış ama ilerleyen süreçte deve kesimi az olduğu için dana derisi üzerinde çalışmalar yapılmış. Biz de yoğunlukla dana derisi üzerine çalışıyoruz. Deriye çiziyoruz, iç kısmını detaylandırıyoruz, makasla kesiyoruz. Nevregan dediğimiz, kendi ürettiğimiz bıçakla işliyoruz. Daha sonra deriye göre zımpara kullanabiliriz. Üçüncü aşamada kök boyası esastır. Ben de kök boyasıyla günümüzdeki boyalardan karışım yapıyorum. Özellikle buluş diyebileceğimiz noktada, o kimlik ve giysileri daha renkli gösterebilmek için geliştirdim.”
radikal.com.tr